11 Haziran 2014 Çarşamba

HAYATINI ÇOCUĞUNA ADAMAK

Uzman Psikolojik Danışman Yılmaz Erdal
motherhood-has-its-momentsBu günlerde sosyal medyada “Dünyanın En Zor Mesleği” başlıklı bir video dolaşıyor. Videoda 365 gün boyunca 7/24 ücretsiz olarak gerçekleştirilecek bir iş için mülakatlar gerçekleştiriliyor. Videonun sonunda insanların kabul etmediği mesleğin annelik olduğu anlaşılıyor. Annenin kendisini aldığı her nefeste ailesine adaması bekleniyor ve pek çok kadın hayatını böyle yaşamak zorunda kalıyor veya böyle yaşamayı seçiyor.
“Neden babaların köşeye çekilerek çocuğun gelişimine dair sorumluluk almamalarını tartışmıyoruz?” gibi haklı sorulara karşın bugün anne ve çocuk ilişkisinin “adanmışlık” üzerinden yaşanmasının etkilerini tartışmak istiyorum. “Annelerin hayatlarıyla” ilgili tartışmayı kadınların söz söylemesi gereken bir alan olarak tanımladığım için bu durumun çocuklar üzerindeki etkilerine odaklanmayı seçiyorum.
Çocuklar hayata dair en temel bilgileri anne ve babalarının tutumlarından öğrenirler. Anne-babanın çocuğa davranış biçiminin, çocuğun hayatı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Bunun yanı sıra anne-babanın birbirlerine davranış biçimleri ve kendilerine davranış biçimleri de çocukların hayatı üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Diyelim ki çocuğuna paylaşmayı öğretmek isteyen bir anne-baba var. Sürekli paylaşmanın öneminden, ne yapması gerektiğinde, güzelliğinden, iyiliğinden bahsediyorlar. Bu çocuğun paylaşmayı olumlu bir şey olarak kaydetmesi beklenir diye düşünüyorsanız yanılma ihtimaliniz çok yüksek. Bu anne baba birbirleriyle hiç bir şey paylaşmıyorsa, taraflardan biri herhangi bir duygusal paylaşım sırasında konuyu saptırmayı seçiyorsa, yani tarzı kendine saklamaksa çocuk, sözlerden daha sık tanık olduğu bu tarzı içine alma eğiliminde olur. Çocuğunuzun kendine güvenmesini isterken, siz kendinize güvenmiyor saygı duymuyorsanız, çocuğunuza kendine güveni öğretmeniz zor olacaktır. Yine sosyal medyada sıklıkla dolaşan çocukların anne-babalarını taklit ederek öğrendiklerini çarpıcı bir şekilde gösteren videoyu pek çoğunuz izlemişsinizdir.
Mother-helping-child-with-homeworkBir annenin çocuklarına hayatını adaması ne demek? İşi gücü, kendini, duygularını, bedenini, ihtiyaçlarını, arkadaşlarını, hobilerini bir köşeye koyup çocuğunun eğitimini, sağlığını, ihtiyaçlarını birinci sıraya yerleştirmesi demek. Yemek yerken çocuk çağırıyor diye gitmek, çocuğu hafta sonu etkinliklerden mahrum kalmasın diye bütün hafta sonları o etkinlikten bu etkinliğe koşmak (ve çocuğu koşturmak), yolda yürürken alıcıların çocuğa alınabilecek “şeyler” üzerinden çalışması, fırsat olmadığı için yapmak istediği her şeyden vazgeçmek, tuvaletteyken bile çocuğun sesini duyunca apar topar koşmak… Saymakla bitmez… Çocuğun birincil, kendinin ikincil olma hali… Şöyle bir düşündüğünüzde kendinizden de yüzlerce örnek bulabilirsiniz…
Bu seçimin çocuğun tutumları üzerinde iki tane çok sık görülen sonucu vardır;
1.Dünya benim etrafımda dönüyor.
2.Benim ihtiyaçlarım önemsiz. Her zaman ötekilerin ihtiyaçlarını karşılamaya uğraşmalıyım.
Hayal edin; bir seslenmenizle herkes susuyor, yemekler uçaklarla ağzınıza servis ediliyor üstelik çatal kaşık bile hareket ettirmiyorsunuz, gece uyandığınızda bile hizmet veren size özel bir lokantanız var. Parkta size bulaşan bir çocuk olursa koşup yetişen koruma, öğretmen size “takıp” düşük not verirse avukat, okula giderken yorulmayasınız diye çantanızı taşıyan nakliyeci, oyun oynarken ilk yardım çantasıyla yedek kulübesinde bekleyen doktor… Bir teknoloji firmasının anneler gününe özel reklamda “son teknoloji anne” tanımıyla “övdüğü” annelik, çocuk için gerekli donanımlara sahip olma hali olarak tanımlanabilir.
Bu durumda çocuğun dünya benim etrafımda dönüyor diye düşünmesi çok muhtemel görünüyor. Çocuk, daha doğmadan, ihtiyaçlarını bir köşeye koyup kendisi için yaşayan bir varlıkla birlikte yaşıyor. “Herkese karşı iyi de bana çok kötü davranıyor, sözümü dinlemiyor” diyen anne “aslında ben ona beni önemsememesini öğrettim” demiş oluyor. Dünyanın merkezine kendini koymayı öğrenen çocuğun empati becerisinin gelişmesi çok mümkün olmayacaktır. Karşısında “benim duygumu boş ver, asıl olan senin duygun” diyen birinin varlığı sonucunda empati becerisinin gelişmemesi pek şaşırtıcı olmaz.
Kendini çocuğuna adamanın ikinci yaygın sonucu ise çocuğun kendini adamayı hayatının mottosu olarak öğrenmesidir. Arkadaşları ne isterse yapmak, kendi için olumsuz düşünen kimse olmasın diye hayır dememek, duygularına yabancılaşmak ötekilerinin duygularını daha çok hissetmek gibi olası sonuçları olan bir motto! Çocuğumuz kendini gerçekleştirsin diye onca emek verirken kendinize davranış biçiminizle, ona kendini gerçekleştirmemeyi öğrettiğinizi bilmek çok can yakıcı olsa gerek.
166668233-thinkstock-anne-cocuk-kiz-mnkÇocuğunuz kendi gerçekleştirsin istiyorsanız,
Çocuğunuzun empati becerisi gelişsin istiyorsanız,
Çocuğunuzun hayatla baş edebilme becerileri gelişsin istiyorsanız,
Çocuğunuz ihtiyaçlarını, duygularını, bedenini, düşüncelerini önemsesin istiyorsanız, kendinizi çocuğunuza adamayın.
En az onun yaşamına sahip çıktığınız kadar kendi yaşamınıza sahip çıkın.  Çünkü Doç. Dr. Ceylan Daş’ın da dediği gibi; “Saçlarını çocuklarına süpürge etmeyi seçen bir kadın, ancak iyi bir süpürge yetiştirir”.

NİLSUDAN VE EGEDEN KARELER

NİLSU pijamalarıyla

Ege ile yatakta



















PİRİ REİS ÇOCUK AKADEMİSİ YIL SONU GÖSTERİSİ



06.062014 tarihinde Mehmet Ege DEMİRAL arkadaşlarıyla bir gösteri düzenlediler. ve çok keyif aldık bizler o minikleri izlerken. Koro dinletileri folklor gösterileri ve jimnastik hareketleri yaptılar. O kadar kalabalığın önünde kendilerini başarı ile ispatladılar. Egeciğimde öyle. Bir güzel giyinip, heyacanla okulumuza gittik.








9 Haziran 2014 Pazartesi

TATİLDE AİLEMİZ VE DÜĞÜNLERİMİZ









Hasan Dayısı, Beden Eğitimi öğretmeni,Egecim hasan dayısının düğününde bana çok eziyet etti. Hep ağladı. kimselere gitmek istemedi. Anne ve babası düğünde eğlenmedi.



İşte Egecim Sezen Yengeni dayın işte böyle çekip aldı..İyki de almış. Henüz farkında değilsin ama, güzel ve çok iyi huylu bir yengen oldu..
Buradan bir kez daha ailemize HOŞGELDİN Sezen...





















Hasan Dayının düğününde malesef emzikle susturduk. kalabalıktan rahatsız oldun belkide çok ağladın. Oysa sana o kadar şık keten takım almıştım ama. kucakta kıyafetini yansıtamadın egem.








Soldan sağa Ortanca gelinimiz Gülşah ve Sağda küçük gelinimiz Fadik...Oğlumun yengeleri..Yenge cenneti 4 yengesi var oğlumun.. teyzesi yok..Halası yok..














Evet Oğlumun Dilek Yengesi, Amcasının eşi.. Benimde sevgili Eltim..Gözünü ilk açtığından beri dileği görmüş durumda. Eminim hafızasında yeri vardır şeker yengesinin.İki güzel kızın annesi..Soldan Sağa Begüm ve Berilin annesi..Kuzenlerin Egecim.Berille bu yaz denizde çok eğlendiniz...












Berille kumda oynamanız görülmeye değerdi. sakin kuzenin berille iyi anlaştınız oğlum. Umarım her zaman böyle olur.
















egemin ananesi ve büyük ananesi..Düğün telaşından pek fazla ananesi ile birlikte zaman geçiremediler.Ama büyük ananesi ile daha çok ısınıp, oyun oynadılar.. Annem Egeye doyamadı. doya doya okşayamadı..Hasretle ayrıldılar..










Egemin küçük dayısı.. Espirili, şirin ,peynirci dayısı














Müşterileriniz görmesin. sayın ERKAYALAR SÜT ÜRÜNLERİ A.Ş...














oğlumun amcası ve babası bebek bakıcılığı rolünde..














Egemin yakışıklı ve hassas Yusuf dayısı ile ithal gelin Gülşah kız..Canlarım benim.









Çocukla oynamasını çok iyi beceren, becerikli babanesi egemin..