7 Aralık 2010 Salı

YEĞENİM EMRE SEHA



Emrecim şu an dökülmüş şaçların annen öyle dedi. Ama o dik saçlarına bayılıyorum. Canım benim. keşke yakında olabilseydinizde arada sevebilseydim seni. Çok tatlısın bebeğim...Bu resmin birazcık eski.. Son halin elektronik ortamda yok canım.. Ama annen den istiyeyimde eklemeler yapacağım blogumuza senden de...

BÖCEKLER SENİ ISIRMASIN! (Faydalarından Biri)


Hafta sonu Filiz ve Esat bize geldiler. Onları Egenin eski odasında yatırınca Ege mecbur kaldı. Arabalı yatağında yatmaya. Onları da sevdiği için onlar yatmasın ben yatacağım da diyemedi. Ege böyle bi şey demeden ben küçük de bir blöf yaptım.

Bak oğlum o odaya böcek girmiş. Sen orda yatarsan böcek seni ısırır. Ama Esat orda yatarsa Esatı ısırır. dedim. Esat büyük nasılsa bişi olmaz ona az kaşınır. Az yarası olur iyileşir. Seni ısırmasın dedim..

Ve Çocuk hayır anne Esatı ısırmasın beni ısırsın diyecek halde değil.. Her ne kadar Esatı sevse de


Bakışlarından anlaşılan şuydu:

..hımmm hımmm ben o odada değil burada yatmalıyım. Yoksa böcek beni ısıracak. En iyisi böcek Esatı ısırsın muhakemesini yaptı. ve Arabalı yatakda gece 01.00 da en sonun da uyuyabildi. Kaç tur masal anlattım.Yorucu oldu. Gece de zaman zaman uyanıp bana seslendi. Sen de gel.. ve gecenin bir yarısı masal anlat diye tutturdu. bende anlatmayınca ısrar etti. ve devereye babası girip uyuttu..

Nihayetinde alıştık odamıza çok şükür..Sevimli pandam..

3 Aralık 2010 Cuma

CANIM YAVRUM

Arabalı yatağını sevemeeyen oğlum kanepede yatıp, geceleri yere düşmekden üşüttü. ve Mağduruz..Mağdur. Çok kötü öksürmeye başladı. Dün doktora gittik. muayene oldu. Akciğerleri dolmuş mukoza ile. Öksürerek atacak dedi. astım bronşitde verilen 2 tane ciddi öksürük şurubu verdi. umarım tez iyileşir. Dün gece şurubunu içirirken birden bana kendisi tarihe mal olacak dünyanın en değerli sözlerini söyledi. beni çok mutlu etti.
- sen çok iyi bir annesin. dedi Egecim bana.
O anki duygularım tavan yaptı. Ne mutlu oğlum bana bu cümleleri kurabiliyor. Geçici sağlık sıkıntımız varama bu hastalığı da gelip geçecek ve benim oğlum her zaman eli ayağı düzgün ve sağlıklı kalacak diyorum. İnşallah. Allah korusun.Oğlum bana iyi bir annesin dedi ya tamam.. Bu sözleri duymak bir anne için çok keyifli.. daha da iyi olucam oğlum.. Bu gazla...
Bu sabahda kalktığında Egeciğimin sesi kısılmıştı. Sesi yok.. Fısıltı ile konuşuyormuş gibi bir haldeydi. Çok komikti..Canım Yavrum.. Sende iyi bir oğulsun..

1 Aralık 2010 Çarşamba

ALIŞKANLIKLARINDAN VAZGEÇEMEYEN OĞLUM

Egeciğim 1 yaşından sonra beşik gibi dar alanda yatmaktan sıkınca bende ona yer yatağı yapmıştım. Yer yatağında döne döne uyudu bunca zamandır. Yerde yatmaktan o mutluydu. Ben artık sıkılmıştım. Hafta sonu gittik Çilek'den Bi turbo arabalı yatak aldık. Odasını değiştirip daha büyük odayı çocuk odası şekline getirdik. Bir heves yaptık. Babasıyla çok mutlu olduk. Beğendik. Fakat Egeciğim yatağına alışamadı. Orada yatmak istemiyor.Eski odasına koyduğum kanepenin üzerinde uyumak istiyor.Orada uyutuyoruz. Sonra arabalı yatağına yatırıyoruz. gecenin bir saati bağırıyor annnneee annnneeee ne oldu diyorum. Gidiyorum odasına
_ Ben burada yatmıyacağım. Öbürkünde yatacağım diyor.
Hhhooooop öbür odaya kanepenin üzerie yatırıyorum mecburen . Sonra da sabah bir bakıyorum Ege kanepeden düşmüş sesini çıkarmadan yerde yatmaya devam etmiş. Her sabah yavrucuğum halının üzerinde sert zeminde yatıyor. Çok komik oluyor. Geceleri uyku tulumu giydirdiğim için sevimli bir panda yavrusu gibi büzülmüş yerde yatıyor. Kanepeden düşüyor bana gık demiyor. Arabalı yatakda yatmak istemiyor. Bizde onun hoşuna gider arabalı dedik. Dünyanın parasını verdik. Oğlum o küçük odayı tercih ediyor. Babası da bu duruma sinirleniyor.Umarım tez zamanda yeni yatağına ve yeni odasına alışır. Yoksa bizi zor günler bekliyor.Alışkanlıklarından vazgeçemeyen oğlum..

20 Eylül 2010 Pazartesi

FİLİZCİĞİM TEBRİKLER ANNE ADAYISIN.


Filizciğimin.. Doğal sürecde beklenen 4 buçuk yılda, malesef bebek için umutları kalmamıştı ki.Tüb bebek tedavisine başladılar. Ve ilk tedavinin sonucunda; beklenen 12 gün çok zor geçti. Onlar içinde bizim içinde.18.09.2010 da belli olacaktı hamile kalıp kalmadığı.Veee beklenen gün geldi çattı..Heyacan doruktaydı. Dualarla, umutlarla geçti 12 gün..Bizde o gün Adapazarına gidelim ve arkadaşımın üzüntülü günüyse üzüntüsünü paylaşalım. İyi günüyse mutluluğunu paylaşalım diye düşündük..Veee sonuç POZİTİF ...çıkmış biz evden çıkmadan sabah erkenden tahlili yaptırıp, güzel haberi bize verdiler. Çok şükür çok mutlu olduk..


Allahım sağlıklı, mutlu bir gebelik kısmet etsin ve sağ salim bebeğini mutlulukla kucağına alasın.temennim budur. Anne olmak çok başka bir duygu. Filizciğim de hak etti bu duyguları yaşamayı. Tüm kadınların en doğal hakkı. Esat sende iyi bir baba olacaksın eminim .. Tebrik ederim ikinizide..


Egeye kardeş geliyor... Ne güzel bir mutluluk .


Filiz de iyi bir anne adayı..Sonucu öğrenir öğrenmez hemen sigarayı bıraktı..Canım arkadaşım tebrik ederim. Bir çok sağlık personeli bile bile hamile iken sigara içiyor; ...malesef.....sen Çok öncesinde şartlandığın için çok zor olmadı sigaradan uzaklaşman..

Bebeğini düşünen ve seven bir anne olacaksın. Demeyin öyle bebeğini sevmeyen anne mi olur.. Oluyor malumunuz..Filiz zaten bebek bakımında oldukca tecrübeli. o günler geldiğinde çok pratik ve sağlıklı bilgilerle bebeği ile ilgilenecek..O bebek ki çok şanlı olacak. Böyle bir anne ve babaya sahip oluğu için..


bir tebrikde burdan kazanıyorsun..


Çok güzel bir kutlama yemeği yedik.Güzel bir günü beraber paylaştık.Bearber sevindik...Sağosunlar varolsunlar. darısı tüm bebek bekleyenlerin başına...


3 Eylül 2010 Cuma

KREŞİN İLK GÜNÜ

Kreşe babası ile üçümüz gittik. Bende biraz kreş içerisinde Egeyi dolaştırdım. Egeyle ilgilenecek olan bakıcısı (öğretmeni) ile tanıştırdım. Baktım egede her şey yolunda mutlu gözüküyor. ben hemen uzaklaştım. babası vedalaşarak çıktı. daha sonrasında Ege gün içerisinde anne anne
- annem ne zaman gelecek.
- annem nerde gibi sorular sormuş.
Hacer Ablasıda az sonra annen gelecek demiş. oda oyununa dönmüş. Gün içerisinde konuştuk hacer hanımlada. Her şey yolunda dedi. Yemesi içmesi,uyumuşda yani.
İş çıkışı almaya gittiğimizde. kapıda beklerken egeyi koridorda görüp seslendim.EGGGGeeee
Ege beni görünce duygulandı ve ağlamaklı oldu.Sonra sarıldık hemen. Kucağıma aldım. Hacer hanımdan son durum bilgilerini alıp el sallayarak, çıkıp eve gittik.
Evde kreşi sevdiğini yarın tekrar gideceğini söyledi.Çok mutluydu. Çok sevindik hepimiz böyle olmasına.
lakin bu sabah beni babası ile işe bıraktılar. Sonra Ahmet onu kreşe bırakırken Ege çok ağlamış. Kıyametleri koparmış.
Sonra Hacer Hanımı aradım. sakinleşti dedi. Tostunu yedi, şimdide üzüm yiyor dedi. Ohh dedik sevindik.
Artık Ege kreşli oldu...

1 Eylül 2010 Çarşamba

EGE YARIN KREŞE BAŞLIYOR...

Ege 7 aylıkken işe başlamıştım. İşe başlarkende en yakın arkadaşıma emanet ettim oğlumu o baktı. Ve son 4 aydır babnesi baktı. Babane bize gelir gelmez emziği bıraktırdı. Ege 25 aylıkken bezden kurtuldu. Tuvalet eğitimine başlandı. Ve babane ile gayet mutluydu. Artık babanenin Aydın'a dönme zamanı geldi.Görevini başarıyla tamamladı.teşekkür ederiz kendisine katkılarından dolayı..

Ege'yi psikolojik olarak kreşe çok güzel alıştırdık son günlerde.


  1. Kreşde arkadaşların olacak
  2. Seninle ilgilenecek öğretmenin, ablan olacak
  3. Oyuncaklar var orada çok çeşitli
  4. Oyun parkı var, kaykay, salıncak var.
  5. Küçük tuvaletler vara orada çişini yapacaksın
  6. Uyku odası var arkadaşlarınla uyuyacaksın
  7. Küçük masa va sandalyeleri var orda arkadaşlarınla yemeğini yiyeceksin diyoruz.
  8. Ceren, Yiğit,Kaan da o kreşdeler diyoruz. Ki tanıdığı çocukların orda olmaı ve onların adının geçmesi bile Egeyi çok rahatlatıyor

Kreşi ilk görmeye gittiğimizde Arkadaşımın kızı cereni gördüm koridorda tutup sarıldım ve Seni gördüğüme hiç bu kadar sevinmemiştim dedim. Gerçekden çok rahatlatıcı.Arkadaşlarımızın çocuklarının orada olması. oyun bahçesinde Cereni orda gördüğünde Ege sevinecek biliyorum..

Çok seveceksin diye diye alıştırdık. Hergün anne kreşe gitcem ben diyor. Ve yukarıda yazdıklarımı bize oda sayıyor.Şimdilik her şey yolunda. Olay yarın kreşin içine girip orada ağlamadan kalabilmesi ve mutlu olabilmesine bağlı. Kreşe ilk günler babası bırakacak. Çünki benden ayrılırken mutlaka ağlar. Her sabah ben erken çıkıyorum benim arkamdan ağlıyor ne kadar konussam anlatsam da fakat babasına güle güle baba. işe işe diyor. İyi işler diyebiliyor .Bana güle güle yerine gitme anne diyor. Bu durum hem beni hem onu üzüyor.

Yarın sabah babssı bırakacak. kreşi gezdirip, hacer öğretmei ile tanıştıracak.Ve babası Egeyi orada bırakıp ayrılacak. Ege belki babasının arkasından ağlamaz. Ama çok farklı bir ortam umarım yadırgamaz.

Kreşimiz belediye kreşi olması nedeni ile oyun bahçesi çooookk büyük. Bina büyük ferah.Sınıfı çok büyük. Sınıftan balkona açılan kapı var. balkon güvenli demir parmaklıklı. otobüs garajına bakıyor. Araçları izler canı sıkılınca. Arabaları seviyor. En çok traktör sever aslında da. Oda burada yok. belediye çocukların beslenmesine çok önem veriyormuş.Yeme de içme de özel kreşlere göre daha bolkörlermiş. Henüz yemek listesi bende mevcut değil. Fakat arkadaşlarımızın çocukları orada. herkes memnun.

Vee 10 kişilik Egenin sınıfı. Mevcut çok iyi. Kaliteli ilgi ve bakım alıcağımızı düşünüyorum.

Sakaryada özel bir kreş görmüştüm. Sınıflar hem 17 kişilik hem odaların hacmi ve bina, bahçe çok küçüktü.Kreşimizin fiziksel şartları mükemmel.

Eğitim sezonunda stjer ablalar geliyormuş. Onlar olduğunda 2 çocuğa bir stajer abla düşmesine ne demeli..Olağanüstü bence. Benim oğlum ve sınıf arkadaşlarının henüz beslenme, tuvalet,uyku vee bol sevgiye ihtiyacı var. Çok da eğitim alacakları, etkinlik yapabilecekleri bir durum yok.Güvenli ve ilgili bir barınma ortamı olacak kreş. benim şimdiki beklentim bu. Eğitim ilerleyen yıllarda beklentim haline gelebilir.Elbette birlikte yaşadıkları için grup ruhu, paylaşma durumları,(belki arkadaşları yediği için hiç yemediği sebze yemeklerini yiyerek ) beslenme eğitimi kendiğinden çocuklara kazandırılmış olacak kreş ortamında..

Bizim kreşimizde özel bir izleme programı varmış. İnternet üzerinden online değilde. Programı kurarak sadece ebeveynlerin izlediği bir izlem ortamı. Onlar şeffaflıktan rahatlık duyduklarını söylediler.

Egenin öğretmenide iyi bir bayan ilk izlenimim. üstelik anneymiş. Hoşuma gitti.Hacer Hanım da..

Haydi hayırlısı diyorum Ailemiz için bu yeni yaşam ortamımıza.Canım bebeğim inşallah mutlu olursun kreşinde.

19 Ağustos 2010 Perşembe

Deryanın düğününden kareler


Ahmetin dayı kızı English teacher Derya.. Kuşadasında deniz manzaralı bir otel bahçesinde güzel bir düğünle evlendiler. Mutluluklar dileriz..





Kuşadasındaki düğünden bir resim.

Haydaaa hooop ahmet ..yandan canım yandan.. (: Pek de oynaktır...


düğünün sonunda yorgun düşen Egecim ve kuzeni Beril iki sandalyeyi çekerekden yaptığımız yatakda uyurlarken. Şunların güzelliğine masumiyetine bakın..Maşallah her ikisinede. Çok tatlılar..

Denizli Acıpayamdaki düğününden

18 Ağustos 2010 Çarşamba

EGENİN DURUŞ VE YÜRÜYÜŞÜNDEKİ ESNEKLİK.. (YUMOŞUM)


canım oğlumun yürüyüş tarzı yaylana yaylana....
duruşu da dik bir çocuk değil. Omuzlar biraz düşük.. bence gayet sağlıklı oğlum var. Fakat çevrenin ayyy bu çocuk yorgun mu.. ayyyy bu çocuk niye böyle yürüyor demelerinden sonra ..Doktora gitmeye karar verdim ansızın ve dün bütün gün Kocaeli Devlet hastanesinde idik.
İlk önce"Sağlam Çocuk Polikliniği" çocuk gelişim uzmanına gittik.Bir çanta çıkardı içinde küpleri, topları , bebekleri var..oyuncaklarla oğlumu test etti. 2cm karelik küpleri üst üste koymasını söyledi. İnce motor testinin bir parçasıymış.. küplerde gerçekden küçük. bizim evde üst üste koyabileceği kovaları var.Kovalar gayet büyük..
kaba motor hareketlerinde topa vurma hareketi okey ama ege 2 ayağı ile havaya zıplayamıyor. zaten çok zıp zıp değil benim oğlumun yapsı sakin..merdivenleri bağımsız tek başına çıkması gerekliymiş. ege kişilik olarak çok sağlamcı.. annesi gibi hiç risk almayan bir çocuk. Düşme riskini bildiğinden merdivenleri her zman tutunarak çıkar, tutunarak iner.merdiven testinden de kaldık. ama sonrasında mecbur bıraktım egeyi merdiveni bağımsız inebiliyormuş.. gördüm.. bende düşer diye merdivede çocuğu bağımsız çıkmaya teşvik etmemiştim..Eksik noktarımızı öğrendik.. eksikliklerimizi çalışarak geliştireceğiz.
Denver II TÜRKİYE STANDADİZASYONU diye bir formda çocuğun ayına göre belirlenen kriterler değerlendirildi.
Dil gelişiminde konuşmayı gayet iyi seviyede çıktı.oyunak bebeğin dört uzuvlarını göstermesinisöyledi ve gösterdik. yönergeye uyumda küpü "masaya koy" koydu.yere koy dedi.koamadık. anneye ver dedi. Uzmandan alıp bana verdi. yönergeye uyum başarılı..çeşitli karakalem resimlerinden hayvanları sordu. hepsini söyledi..
Kişisel sosyal gelişimde de evde bana basit işlere yardım etmediğini sordu.. egecim benimle süpürge, pas pas, kek, yemek karıştırma, toz alma, babasıyla tamir işleri yapıyor. okey geçtik.çatal kaşık kullanma da bağımsız geçtik.adını soyadını söyleme geçtik.
tek sorun bence zıplamıyoruz. Ama en kısa zmanda zıplatacağım oğlumu(:
çocuk gelişim uzmanı çocuk doktoruna sevk etti. muayene olduk bir problem çıkmadı. tahlil istedi. Acana kansızlık olabilirmi, kansızlık halsizlik yapar belki yürüme tarzı o yüzdendir dedi. demir kanı gayet iyi çok şükür .Bir tek allerjik durum çıktı. allerji için şurup verdi. 1 ay kullanın dedi belki allerjiden dolayı halsiz bir durum çıkmış olabilir dedi. okey dedik. ve bizi nörölojiye sevk etti. Nörolog refleks çekici ile muayene etti. çıplak ayak yürüttü. Hormon testi ve biyokimya testi istedi. kas enzimlerine bakmak için. egenin 2 kolundan ayrı ayrı 3 tüp kan verdik malesef.. tabikkkiii ağladı.yavrum ama hepsi onun iyiliği içindi..neyseki her şey normal sonuç itibari ile .fakat nörölog bir de ortapediye gitmelisiniz dedi. onu da bir ara çalıştığım hastaneye getireceğim..
Ege bebekliğinden beri sünger bobum benim. her zman esnek ve yumuşak bir dokunuşu var. hala bebeksi bir tene sahip. baby face yüzlü erkek derler böylesine. Kız güzeli benim oğlum . 41 kere maşallah tüü ttüüü . Annenin nazrı değmesin sana Canım bebeğim. Bol bol parka gidice zbundan böyle ve top oynayacağız. gelişim uzmanının reçetesinde bunlar vardı(:
bu durumu paylaşmammın sebebi de malum belki birilerinin işine yarar. tecrübe yani..

9 Ağustos 2010 Pazartesi

NEDEN BU KADAR ÇOK AĞLIYORSUN BEBEĞİM?

O kadar çok ağlayan bir oğlum var ki..Anlatamam onca güzel olanakların, ilgili anne baba, iyi sevgi dolu bir bakıcı şimdide babane de iken bile çok ağlıyor. tabi ben varsam.. babaneye yada Egeyi bakan arkadaşıma hiç eziyet etmiyormuş oysa. Tamam çalışan annelerin bebeği annelerini çok özlüyor ama. Çoğu arkadaşım çalışıyor ve bebeği başkalarınca bakılmasına rağmen bu kadar ağlamıyor. benden hıncını alıyor.Çalışıyorum diye. Evimin işini yaparken hep onunla oyun şeklindeyaptık. beraber yemek karıştırdık 1 yaşından beri. beraber kek yaptık . Evi beraber sildik süpürdük oyunla. Evde iken hiç ihmal etmem .Ama neden bu kadar ağlıyorsun bebeğim. y aGece gündüz en güzel ortamda hiç farketmeksizin ağlayarak beni çok üzüyor ve yoruyor. babası ile ne yapacağımızı şaşırdık. pedagoga gitmeyi düşünüyorum. Umarım düzelir. hem kendini yoruyor hem bizi.
Alt kısımda bir siteden alıntı yaptım. Çok da mantıklı ve bilimsel bir yazı. orada yazan kriterlerede çok dikkat ettim ama. arada ağlamasına teslim olmadım değil..arada özyaşlarına yenik düştüm. Hiç mi esnememeliydim. anne yüreği bazen kıyamıyor işte.

http://www.samanyoluhaber.com/ShowNews.aspx?NewsId=178457&AspxAutoDetectCookieSupport=1
Ağlayan çocuğa nasıl davranmalı?
Ağlayan çocukları susturmak için yapılması gereken en etkili yol, çocuğun dikkatini başka yöne çekmektir.
Bebekler isteklerini ağlayarak bildirirler. Ağlayan bebeğin bir ihtiyacı olduğunu anlayan anne, hemen bebekle ilgilenir ve sıkıntısını giderir. Ama bebeklik döneminden çıkmış çocukların da isteklerini ağlayarak belirtmeleri doğru değildir.

Çocukların isteklerini konuşarak bildirmeleri gerekir. Anne-babalar olarak çocukların ağlamaları karşısında takındığımız tutum çok önemlidir. Çocuğun bir isteğini yapmadığımızda çocuk ağlamaya başlıyor ve daha sonra o isteğini yapıyorsak çocuğa "senin isteğini yapmam için senin ağlaman gerekiyor" mesajını vermiş oluruz. Bu duruma alışan çocuk da tüm isteklerini ağlayarak anne-babasına yaptırır.

Anne-babalar çocuklarının isteklerini ya hemen kabul edecekler ya da hiçbir şekilde kabul etmeyeceklerdir. Çocuklar ne kadar ağlarsa ağlasınlar, kararımızdan dönmemeliyiz. Böylelikle çocuğumuzun ağlamalarını önlemiş oluruz. Çocuklarda "ne yaparsam yapayım, anne ve babamı kararından vazgeçiremem" düşüncesini oluşturmalıyız. Örneğin baba evden çıkarken çocuk 'Beni de götür' dediğinde, baba da 'Olmaz, götüremem' diyor. İsteği yerine gelmeyen çocuk ağlamaya başlıyor ve 'Hadi bugünlük biraz gezdirip getireyim, çocuğun gönlü olsun' diyor. Bu durumda çocuk gözyaşının gücünü kullanıyor ve isteklerini ağlayarak yaptırıyor. Babanın evden çıkışında her zaman çocuk ağlayarak yaygarayı basıyor. Çünkü ağlayarak iş yaptırtmayı çocuklara biz öğretiyoruz. Şimdiye kadar çocuğumuz ağlayınca kararımızı değiştirdiysek, geçici bir süre zorlanırız; ama uzun süreli kararlı duruşumuz çocuğumuzun ağlayarak isteklerini yaptırmasını önleyecektir.

Ağlayan çocuğa kesinlikle "ağlama" denmemelidir. Ağlayan bir çocuğu kucağa alıp 'Ne oldu sana, gel bakayım, kim ne dedi sana, kim kızdı sana, ağlama sen, ben kızarım onlara vb.' şeklinde sözler söylenmesi çocuğun ağlamasını durdurmaz, aksine yüz bulan çocuk daha çok ağlar. Ağlayan çocuğun dikkatini başka yöne çekin.

diyor yazımız...ben nerde yanlış yaptım.. Yoksa sırf babasının genleriden gelen inadi bir durum mu bilemiyorum...

Egecim canımsın sen benim. ağlamana rağmen tabiki çok seviyorum seni..

EGE TATİLDE 2010

Egeciğim bu yaz kuzenleri ile birlikte zaman geçirmenin tadına vardı.. Berille Begümü çok sevdi.tatilde zaman zaman oyuncak için inatlaşsalarda birlikte olmaktan mutluydular sanıyorum..Şimdi tatil bitti eve döndük ve egecim kuzenlerinin ve dedesinin adını sayıklayacak biliyorum.. Dedesi motorsiklete, traktöre bindirdi oğluşumu . bayıldı dedesi ile birlikte zaman geçirmeye..İneklere ot verdi.tatil aktivitesi olarak.. Denize zaten bayılıyor. simiti ile yüzüyor.Simitsiz elini kolunu çırp dediğim zman çok da uzun süre çırpamıyor. Kumsalda kuzenleri ile kale yaptı. Kürek kov oynadılar. Ege için iyi geçti tatili.. canım oğlum dedesini çok seviyor. duruşlarına bakın..başında ıslak mendili sıcaklardan dolayı. Köylü çocuğu oldu benim bebeğim.. bayılıyor köy hayatına.uzak kalınca tabi. dedesine , traktöre, ineklere.. hayran..

HOŞGELDİN EMRE SEHA BEBEK


31.07.2010 sabahı ansızın hala oluverdim arkadaşalar. Beklenen doğum tarihinden önce hayata merhaba dedi Emre Seha.. Veeee Hala oldum..Sevgili oğlum bebek Emreyi çok sevdi.. bebeğin adı ne dediğimizde..Adını da söylüyor..emmmrrree diye uzataraktan.Çok tatlı,sağlıklı bir yeğenim oldu.. iyi bir hala olacağım Emrecim..Emrecim ahdım var..resmiyetde var olup da hayatımızın içinde olamayan etkisiz eleman halama inat.. Seveceksin beni.. bende seni. ve diğer kardeşlerimin de doğacak bebeklerini dört gözle bekliyorum..hayırlısı..
Emrecim sana annenle, babanla sağlıklı ve mutlu güzel bir hayat diliyorum..
İyiki doğdun..

2 Temmuz 2010 Cuma

YENİ YAŞAM YERİMİZ İZMİT

İşte balkonumdan görününen manzara..

10.06.2010 tarihinde Kocaeline taşındık. Evimiz güzel oldu deniz manzaralı..Egecim yeni evimizi çok sevdi. Balkondan gemileri izliyoruz. Arabaları, çöp kamyonlarını rahalıkla görebiliyor.Gayet keyfi yerinde. Babanesi ile beraber bütün gün. İyi de anlaşıyorlar. Egeciğimin keyfi yerinde. Babanesi memlekete dönünce kreşe başlayacak. Bakalım uyum sağlayabilecekmiyiz. Küçük çocuklar yada bebekler Egeye dokunsun. Dokundukları yeri kendi kendine tokatlıyor. çok kızıyor.Eltimler bizde 1 hafta kaldı. Berille arası gayet iyi idi.Beril 5 yaşında. sakin mizaçlı bir kız. Egeye dokunmuyor. O yüzden uyumluydu. Fakat Begüm cimcime bir kız. Egeye dokunukça oğlum gerildi. Zaman Zaman Begümlede oynadılar tabi. Sözle seviyormusun diyorum. Egecim evet seviyorum diyor.
İzmite çok çabuk adapte olduk..Evimiz, işimiz hayatımız yolunda şimdilik. haydi hayırlısı bize..






Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanıİbrahim KARAOSMANOĞLU ile doğa yürüyüşü parkurunda yan yana yürüdük. Azıcık da sohbet ettik. Çok sevimli ve espirili bir adam. Sevdim kendisini..Haaa bu arada Ahmet de ilk kez yürüyüş yapmış oldu ömründe...

23 Nisan 2010 Cuma

23.04.2010 Çocuk Bayramı


Hava çok güzeldi bugün..sapanaca kıyılarında gezdik. Gölün tadını çıkardı canım oğlum..Çocuk bayramında oğlumuzu mutlu ettik. Parka da götürdük.. Oyuncakda aldık ..Oltayla balık yakalayacak bundan böyle banyo sefalarında..



DOĞUM GÜNÜMÜZDEN YANSIMALAR


Egecim doğum gününde mumları üflemye doyamadı.kaç kere yaktık o kadar da zevkle üfledi söndürdü.Canım oğlum.
İyi ki doğmuşum ve ve iyiki seni doğurmuşum..Çok tatlısın bebeğim seni çok seviyorum..



9 Nisan 2010 Cuma

BUGÜN DOĞUM GÜNÜMÜZ


09.04.2010 bugün oğlum ve benim 3. kez birlikte kutlayacağımız doğum günümüz. 09.04.2008 de Ege dünya ya merhaba dedikden sonra ilk gecede ortak doğum günü pastamız kesilmişti. Mumları ben üflemiştim 2 yıldır . ama daha mum üfleyemem sanırım. O keyif oğluma ait artık. iyi ki doğurmuşum..Dünya tatlısı , çok yakışıklı bir oğlum oldu.Egeciğimi her anne gibi bende çoşkuyla seviyorum. egede beni seviyor..Babasınıda çok seviyor...
Bu akşam ortak pastamızı keseceğiz. heyacanlı ve dolu bir gün..Anlamlı..Mutlu..
Akşama 3 aile geliyorlar . 2 arkadaşı olacak oğlumun..Umarım iyi bir gece yaşarız..
Daha sonra doğum günümüzde yaşananları paylaşırız.
Doğum günü pastamız çok özel bu arada. benim ve oğlumun resmi..aynen yukarıdaki resim gibi..
resimli pastayı kesip nasıl yiyeceğiz onu bilmiyorum işte..

4 Mart 2010 Perşembe

Ege ve amcasının çiftliği



Tatile gittiğimizde Ege yi en çok mutlu eden şey traktörlerin üzerine oturup onların direksiyonu ile oynalabilmek.Dedesini görmek, inekleri ve köpekleri görmek de mutlu ediyor.egeciğimi. özgürce dolaşilmesi de rahatlatıyor onu..

3 Mart 2010 Çarşamba

01.02.2010 Erol Dayısının Düğünü


Çocuk yaşlardan beri birbirlerini seven kardeşim Erol ve Fadime nihayet 01.02.2010 tarihinde dünya evine girdiler.Bizde,onlarda huzura erdiler..Güzel bir hayat onların ve hepimizin olsun.. Onların düğününde Ege ve bizlerden bir kaç resim yayınlıyorum..





erol dayısının düğünündende Egecim daha çok eğlendi. diğer Hasan ve Yusuf dayısının düğününde ağlamakla geçmişti düğünlerimiz. hiç eğlenemedeik desem yeridir.




Egenin dedesi efe oynarken.


hasan dayısı ve Sezen yengesi..


Yusuf dayısı ve gülşah yengesi


Küçük sevimli bir köpek yavrusuydu..


işte bu kadar el kadar bir yavruydu.
Egeyi parka götürdüm Filiz ile öğleden sonra idi. Parka girer girmez küçük bir köpek yavrusu gördük.. sevmeye gittik. Egenin paçasında dolanıyordu.Ayakkabılarını dişliyordu. Ege de gülüyordu eğleniyordu. Bir anda hafif korku ile karışık bir acılı yüz ifadesi oluştu. Filiz dedi ısırmış olabilirmi?
Olabilirdi hemen kaptım Egemi kucağıma. Ege sustu anında ve uzaklaştık.Salıncaklara geldik.. Şüphelendim acaba o el kadar minik köpek yavrusu oğlumu dişleyebilmişydi..
Parkta kotunu, kilotlu çorabını çıkardık ve ayak bileğinin üzerinde toplu iğne başı kadar hafif deride tahrişat vardı.. Eyvah dedim..
Egeyi kuduz aşısımı yaptıracam..
hemen doktoru aradım. Doktor Bey keinlikle riske atamazsın. 3 doz aşılanacak dedi.
Bir yandan içim deki ses köpek sağlıklı korkma diyor. Bir yandan riske atamazsın bebeğini. ya bi şey olursa diye korkularım başladı. Köpek ve sahibi yakınlardaydı ve.Aşılımı diye sordum. henüz yavru bebek olduğundan aşılanmamış. tedirginliğimi paylaştım. veterinere götürüp bize bilgi vereceğini söyledi. cep numaramızı alıp verdik. veteriner köpek sağlıklı demiş.Çocuğunu şılatmasına gerek yok demiş. ama ben hala kuşku ile yanıp kavruluyorum. Mukozalı derin bir ısırık değil . Yüzeysel bir temas olmuş. 2 saat sonra neresi olduğu belli bile değildi.Köpeği takip edicem 10 gün sonra köpek iyi ise zaten problem kalmamış olacak inşallah. minik sevimli bir köpek yavrusunu sevmenin bedelini kuşku ve korkuyla ödüyorum. şu an 10 günü atlatsak..Köpek iyiyse problem kalmayacak..
Kuduz riskli temasın da hiç şakası ve geri dönüşü olmayınca.Bundan kedi ve köepeğe yaklaşırken ya dikkat edicem yada böyle durumda direk aşılatmalıyım ki içim rahat etsin. Egecim 3 doz iğne ağrısı ve korkusu çekmesin diye sağduyum ve köpek sahibinin veteriner sağlıklı dediği beyanı üzerine aşılatmadım..
İşte böyle arkadaşlar.. Allah korusun Egeciğimi ve bütün çocukları...