28 Nisan 2018 Cumartesi

Alaçatı Ot Festivali

7 Nisanda Alaçatı Ot festivaline ailecek eltimlerle gittik. Doğum günü hediyesi olarak Ege ile bana bu sene de Alaçatı Gezisi kısmetmiş.


Nilsu & Dilek


Kaplanımla ben..

Çok kalabalıktı Alaçatı herkes bebek arabası ile ben ilerlemeye çalışırken bana ahhh canım bu bebekle buralara gelinir mi diye 50 kişi bana olumsuz laf etmiştir. Kimseye cevap vermedim. Zaten kendim bunalmışım kimseye cevap veremeyeceğim.Biraz gezindik bakındık . Özsüt'de kahve molası verdik. Sonrasında Enginar, kuşkonmaz ve kaya koruğu otu alarak oradan ayrılıp İzmir'in daha sakin kıyı kasabası Sığacık'a geçtik. Orası daha keyifli idi. İzdiham yok, sakinlik ve huzur vardı. Ege kokan  dar ara sokaklarında gezindik. Balıkcı restaurantta oturduk balık ve deniz ürünleri yedik.
Sonrasında evde haşlayarak tarrator sosla yediğim kaya koruğu otu beni zehirledi. Önce karnım şişti sonra saatlerce halszilik ve mide bulantısı yaşadıktan sonra çıkarınca yediklerimi gözlerim açıldı rahatladım. kaya koruğunun fazlası kesinlikle dokunuyor sağlığa.





Sığacık sokalarında haydi zıpla uç...💘

Datça Badem Çiçeği Festivali



18 Şubat'ta Badem Çiçeği festivaline gittik ailecek.  Badem ağaçları çiçekten meyveye döndüğü için çok da hayal ettiğim gibi bembeyaz badem çiçekleri göremedim tanıtımlarında olduğu gibi. Ama eski Datça sokaklarında gezinmek çok keyifli. Eski evler cafelere dönüşmüş.İtalya gibi dar keyifli sokaklar .. Bir an için hava değişikliği için çok da uzaklara gitmeye gerek yok hissi veriyor insana. Bir o kadar otantik bir o kadar medeniyet karışımı sokakları gezmek çok iyi geliyor insana. Hoş bir kalabalık vardı. Alaçatı gibi izdiham kalabalık değildi. Festival kapsamında kıyıda  Amerikan dansı eden bir grup orta yaş üstü kadınlar vardı. 😊Sahildeki restaurantlar  sakindi. Çocukları parkta oynatıp, yemeğimizi yedik ve döndük. Sakin yorucu olmayan bir gün oldu.





taş sokakları

Eski Datça sokakları



Datça kordonu

çiçekten badem meyvesine dönmüş ağaçlar...