7 Nisanda Alaçatı Ot festivaline ailecek eltimlerle gittik. Doğum günü hediyesi olarak Ege ile bana bu sene de Alaçatı Gezisi kısmetmiş.
Nilsu & Dilek
Kaplanımla ben..
Çok kalabalıktı Alaçatı herkes bebek arabası ile ben ilerlemeye çalışırken bana ahhh canım bu bebekle buralara gelinir mi diye 50 kişi bana olumsuz laf etmiştir. Kimseye cevap vermedim. Zaten kendim bunalmışım kimseye cevap veremeyeceğim.Biraz gezindik bakındık . Özsüt'de kahve molası verdik. Sonrasında Enginar, kuşkonmaz ve kaya koruğu otu alarak oradan ayrılıp İzmir'in daha sakin kıyı kasabası Sığacık'a geçtik. Orası daha keyifli idi. İzdiham yok, sakinlik ve huzur vardı. Ege kokan dar ara sokaklarında gezindik. Balıkcı restaurantta oturduk balık ve deniz ürünleri yedik.
Sonrasında evde haşlayarak tarrator sosla yediğim kaya koruğu otu beni zehirledi. Önce karnım şişti sonra saatlerce halszilik ve mide bulantısı yaşadıktan sonra çıkarınca yediklerimi gözlerim açıldı rahatladım. kaya koruğunun fazlası kesinlikle dokunuyor sağlığa.
Sığacık sokalarında haydi zıpla uç...💘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder