9 Ağustos 2010 Pazartesi

NEDEN BU KADAR ÇOK AĞLIYORSUN BEBEĞİM?

O kadar çok ağlayan bir oğlum var ki..Anlatamam onca güzel olanakların, ilgili anne baba, iyi sevgi dolu bir bakıcı şimdide babane de iken bile çok ağlıyor. tabi ben varsam.. babaneye yada Egeyi bakan arkadaşıma hiç eziyet etmiyormuş oysa. Tamam çalışan annelerin bebeği annelerini çok özlüyor ama. Çoğu arkadaşım çalışıyor ve bebeği başkalarınca bakılmasına rağmen bu kadar ağlamıyor. benden hıncını alıyor.Çalışıyorum diye. Evimin işini yaparken hep onunla oyun şeklindeyaptık. beraber yemek karıştırdık 1 yaşından beri. beraber kek yaptık . Evi beraber sildik süpürdük oyunla. Evde iken hiç ihmal etmem .Ama neden bu kadar ağlıyorsun bebeğim. y aGece gündüz en güzel ortamda hiç farketmeksizin ağlayarak beni çok üzüyor ve yoruyor. babası ile ne yapacağımızı şaşırdık. pedagoga gitmeyi düşünüyorum. Umarım düzelir. hem kendini yoruyor hem bizi.
Alt kısımda bir siteden alıntı yaptım. Çok da mantıklı ve bilimsel bir yazı. orada yazan kriterlerede çok dikkat ettim ama. arada ağlamasına teslim olmadım değil..arada özyaşlarına yenik düştüm. Hiç mi esnememeliydim. anne yüreği bazen kıyamıyor işte.

http://www.samanyoluhaber.com/ShowNews.aspx?NewsId=178457&AspxAutoDetectCookieSupport=1
Ağlayan çocuğa nasıl davranmalı?
Ağlayan çocukları susturmak için yapılması gereken en etkili yol, çocuğun dikkatini başka yöne çekmektir.
Bebekler isteklerini ağlayarak bildirirler. Ağlayan bebeğin bir ihtiyacı olduğunu anlayan anne, hemen bebekle ilgilenir ve sıkıntısını giderir. Ama bebeklik döneminden çıkmış çocukların da isteklerini ağlayarak belirtmeleri doğru değildir.

Çocukların isteklerini konuşarak bildirmeleri gerekir. Anne-babalar olarak çocukların ağlamaları karşısında takındığımız tutum çok önemlidir. Çocuğun bir isteğini yapmadığımızda çocuk ağlamaya başlıyor ve daha sonra o isteğini yapıyorsak çocuğa "senin isteğini yapmam için senin ağlaman gerekiyor" mesajını vermiş oluruz. Bu duruma alışan çocuk da tüm isteklerini ağlayarak anne-babasına yaptırır.

Anne-babalar çocuklarının isteklerini ya hemen kabul edecekler ya da hiçbir şekilde kabul etmeyeceklerdir. Çocuklar ne kadar ağlarsa ağlasınlar, kararımızdan dönmemeliyiz. Böylelikle çocuğumuzun ağlamalarını önlemiş oluruz. Çocuklarda "ne yaparsam yapayım, anne ve babamı kararından vazgeçiremem" düşüncesini oluşturmalıyız. Örneğin baba evden çıkarken çocuk 'Beni de götür' dediğinde, baba da 'Olmaz, götüremem' diyor. İsteği yerine gelmeyen çocuk ağlamaya başlıyor ve 'Hadi bugünlük biraz gezdirip getireyim, çocuğun gönlü olsun' diyor. Bu durumda çocuk gözyaşının gücünü kullanıyor ve isteklerini ağlayarak yaptırıyor. Babanın evden çıkışında her zaman çocuk ağlayarak yaygarayı basıyor. Çünkü ağlayarak iş yaptırtmayı çocuklara biz öğretiyoruz. Şimdiye kadar çocuğumuz ağlayınca kararımızı değiştirdiysek, geçici bir süre zorlanırız; ama uzun süreli kararlı duruşumuz çocuğumuzun ağlayarak isteklerini yaptırmasını önleyecektir.

Ağlayan çocuğa kesinlikle "ağlama" denmemelidir. Ağlayan bir çocuğu kucağa alıp 'Ne oldu sana, gel bakayım, kim ne dedi sana, kim kızdı sana, ağlama sen, ben kızarım onlara vb.' şeklinde sözler söylenmesi çocuğun ağlamasını durdurmaz, aksine yüz bulan çocuk daha çok ağlar. Ağlayan çocuğun dikkatini başka yöne çekin.

diyor yazımız...ben nerde yanlış yaptım.. Yoksa sırf babasının genleriden gelen inadi bir durum mu bilemiyorum...

Egecim canımsın sen benim. ağlamana rağmen tabiki çok seviyorum seni..

Hiç yorum yok: